Bırakın ölünün arkasından konuşmayı... Herhangi bir dirinin
yüzüne karşı bile söylenmesi ayıp kaçacak şeyler söylerdi.
*
- Ağır, oturaklı, seviyeli bir Kemalizm eleştirisi yaptığı asla görülmemişti... Atatürk’e ağza alınmayacak hakaretlerle saldırırdı... Hakaret, hakaret, hakaret...Başka bir şey değil! Sadece Atatürk’e saldırmakla da yetinmezdi ha! Atatürk’e zerre sempati besleyenlere de saldırmayı ihmal etmezdi.
*
- Said Nursi’nin de arkasından konuşurdu mesela... Küçümseyerek... “Görgüsüz”falan diyerek... Said Nursi’nin Bitlisli olmasını bile nakısaymış gibi zikrederek... Peki neden yapardı bunu? Neden olacak? Sırf Said Nursi, Abdülhamid’e azıcık muhalefet etti diye yapardı.