Recep İvedik’in ilk altı bölümüyle ilgili kanaatim şöyleydi:
Ucuz ve bayağı buluyordum. Hayvani şakalarına zerre gülememiştim. “Cehalete ve kabalığa saygı duruşu gibi” diyordum. Zarafet ve incelik düşmanlığı yaptığına emindim. Mizah kalitesini sıfırın altında görüyordum. “Çok güzel kafa dağıtıyor abi, hayvan gibi güldük” diyenleri defterden siliyordum.
Recep İvedik’in yedinci bölümü çıktı.
Düşüncem kısaca şöyle:
Recep İvedik değişmiş, sonsuz kabalığını birazcık bırakmış. Azıcık yontulmuş. Entellerle işbirliği yapmalar, iktidara muhalif olmalar, politik mesaj sarkıtmalar falan. Fakat filmde değişmeyen şeyler de var: Aynı basitlik, aynı kabalık, aynı yüzeysellik, aynı vasat altı mizah, aynı sakillik, aynı paçozluk, aynı münasebetsizlik, aynı kalitesizlik.
Sonuç olarak söyleyeceğim şudur:
Allah’ıma çok şükür ki...
Taa en baştan en sona kadar...
Recep İvedik denilen “kerestevari” illete karşı dün de aynıydım bugün de aynıyım.
‘AİRFRYER’LA PATATES KIZARTMASI SAĞLIKLI MI?
KIZARTMAYA bayılırım. Patlıcan kızartması iki numaramdır, patates kızartması bir numaramdır.