Yaşı yetmeyenler pek bilmez.
1980’ler, 1990’lar Şevki Yılmaz’ın fırtına gibi estiği dönemlerdi.
Kimdi Şevki Yılmaz?
Yedi maddede özetleyeyim:
BİR: Refah Partisi’nin en ünlü hatibiydi.
İKİ: Video kasetleri, Anadolu’nun en ücra evlerine bile girmişti.
ÜÇ: Şöhreti, dar bir camianın ötesine taşmıştı.
DÖRT: Tartışmalı ve ateşli nutuklarıyla ortalığı kasıp kavururdu.
BEŞ: Uzak semtlerin ahalisi üzerinde belirgin bir etkisi vardı.
ALTI: Gazete manşetlerine çıkar, hakkında davalar açılırdı.
YEDİ: Sistemin bir numaralı hedefiydi.
Fakat sonraki yıllarda bir şey oldu. Tuhaf bir şey!
1980’lerde, 1990’larda esen o güçlü fırtına, 2000’lere geldiğimizde önce belli belirsiz bir rüzgâra dönüştü, ardından da hiç esmemeye başladı.
Peki ne olmuştu da böyle olmuştu?
Olan şuydu:
Şevki Yılmaz, artık daha merkezde yer almak isteyen siyasi hareket açısından biraz fazla radikal kaçmaya başlamıştı.
O da bunu fark etmişti tabii.
Centilmenlik yaparak kendisini adı konulmamış bir inzivaya çekmişti.
Sonuç?
Adı sanı pek duyulmaz olmuştu.