İslami bir çevrenin içine doğdum. Hayatım İslami cemaatlerin içinde geçti.
İsmailağa’dan İskenderpaşa’ya hepsini gördüm, tanıdım. İyice marjinal kalanlar hariç tarikatları biliyorum. Nurcuların bütün kollarını tanıyorum. Radikallere bile aşinayım.
Fakat ben bu çevrelerin hiçbirinde...
6 yaşındaki bir kız çocuğun yetişkin bir adamla evlendirildiğine hiç mi hiç tanık olmadım. Böyle bir sapıklığın izine tozuna bile rastlamadım. Bu tür bir sapıklığın söylentisini bile duymadım.
İsmailağa’ya yakın vakfın başkanı olan bir adamın 6 yaşındaki kız çocuğunu 29 yaşındaki bir adamla evlendirdiğini öğrendiğim andan itibaren...
Sürekli, “Böyle bir olay nasıl olabilmiş? Bu nasıl vakıf? Bu adam nasıl İslami çevrelerin içinde barınabilmiş?” diye hayretler içindeyim.
Ben 18 yaşın altındaki evliliklere “Olmaz böyle şey” derken... Bu tür evlilikleri çocuk evliliği diye reddederken... 6 yaşındaki bir bebeği evlendirmişler.
Olacak şey değil. Kanım dondu resmen.
Savcılığın hazırladığı iddianameyi gördüm.
Ses kayıtlarını okudum. İddiaları inceledim.
İnsanlığımdan utandım.
Tam bir pedofili vakası bu.
Korkunç bir olay.
“Yansın bu dünya” dedirtecek kadar korkunç.
Bu konuya devletin el atması lazım. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, derhal bu olayla ilgili tutum almalı. Duyduğuma göre Bakanlık avukatı, müşteki sıfatıyla duruşmalara katılacakmış.
Bu olayın dine, diyanete vereceği zararın önüne geçilmesinin yolu şuralardan geçiyor:
İslami vakıflar ve dernekler, bu olay karşısında sesini yükseltmelidir.
Diyanet, bu sapıklıkla hesaplaşmalıdır.
Din adamları, bu konuda net bir tavır koymalıdır.
Altı yaşındaki bir kız çocuğun evlendirilmeye kalkışılmasının dinle alakası olmadığı vurgulanmalı, bu sapıklıkla yüce İslam’ın bağdaşmayacağının altı çizilmeli.