1- ZAMAN'A KAYYUM ATANMASI
Cemaat, Paralel Yapı ve Zaman gazetesi
CEMAAT’in “Paralel Yapı” adı verilen tarafının üzerine gidilmesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en hayırlı olaylarından biridir.
*
Şöyle bir düşünün:
Eğer “Cemaat” ile “hükümet” arasındaki ittifak devam etseydi...
-Koskoca işadamları, başlarına gelebilecek hukuki ve polisiye belaları önlemek adına Amerika’ya gidip Fethullah Gülen’in kapısını aşındırmaya devam edeceklerdi.
-Bir polisin, bir yargıcın karşısına çıktığınızda, “Acaba Cemaatçi mi, değil mi” diye fal bakmaya devam ediyor olacaktık.
-Haksız da olsa, hukuksuz da olsa başı sonu belirli, somut bir iktidar alanına karşı mücadele etmek yerine tanımlanamayan soyut bir iktidar alanına karşı mücadele ediyor olacaktık.
-Cemaat’in “Paralel Yapı” denilen odağı, “hükümet” ile kurduğu büyük ittifaktan yararlanarak her türlü operasyonun yegâne karar mercii olmaya devam edecekti.
*
Her zaman söylediğim iki şey var:
-BİR: Bugün AK Parti hükümetinin Türkiye’yi yönetirken neden olduğu her türlü çarpıklık, son tahlilde düzeltilebilir.
-İKİ: Ama “Cemaat” ile “hükümet” ittifakından doğan çarpıklıkları düzeltmek, Cemaat’in “Paralel Yapı”sının soyutluğu yüzünden asla mümkün olamayacaktı.
*
İşte bu nedenle...
Başı sonu belirsiz, ele avuca gelmeyen, gizli ve gizemli, kendine ait tuhaf bir gündemi takip eden, sıkıştırıldığında elden kaçıveren, esrarengiz bağlantılarla hareket eden bir yapıya karşı verilen mücadelenin tam yanındayım.
Ancak...
Zaman gazetesine el konulmasının, bu büyük ve haklı mücadelenin akıllı bir hamlesi, stratejik bir parçası olamayacağını düşünüyorum.