Fena halde alafrangadır... İzmir’de “adeta bir İsveçli” edasıyla takılmaktadır... “Bisikletle işe giden başkan” havası basarak işi idare etmektedir... Sürekli “Çav Bella”yı mırıldanmaktadır... Hep “Ah o gemide ben de olsaydım” diye dans etmektedir... Çarşaflı bir hanımefendi görünce yüzünü hafifçe ekşitmektedir... “Selamün aleyküm” dendiğinde yadırgamaktadır... Yoksul mahallelerin kıyısından bile geçmemektedir...
İzmir’e gidip kendisini tanıdıktan sonra...
Anladım ve fark ettim ki...