“Türkçe ezan” tartışmasının başlamasına yol açan Öztürk Yılmaz’ın açtığı yaraya CHP’den ardı ardına tam üç adet neşter geldi:
BİRİNCİ NEŞTER: Genel Başkan Kemal
Kılıçdaroğlu, Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi’ye “Ezan Arapçadır”
diye gayet net bir açıklama yaptı.
İKİNCİ NEŞTER: Öztürk Yılmaz’la ilgili olarak
disiplin süreci başlatıldı.
ÜÇÜNCÜ NEŞTER: Parti adına yapılan bir açıklamayla “CHP ezanın Arapça okunmasına karşı olmadı, olmayacak” denildi.
Bu üç neşterle CHP...
Lüzumsuz bir tartışmanın içinden çekilmiş oldu.
Bu konudaki görüşünü netleştirmiş oldu.
Durması gereken doğru noktada durmuş oldu.
Keşke olay bu denli dallanıp budaklanmadan anında bir tepkiyle bütün tartışmaların önü çok hızlı bir şekilde alınsaydı falan denebilir ama...
Söz konusu CHP olunca...
İnsan “Bu kadarı bile çok iyi, bu kadarı bile çok güzel,
bu kadarı bile harika, bu kadarı bile
olağanüstü” falan diye içinden
geçirmeden edemiyor.
10 KASIM GÜNÜ MIRILDANDIKLARIM
Seni hakkıyla anmanın ve yâd etmenin kamu alanında bir imtiyaz
sağlamadığı günleri yaşıyor olmamız aslında çok
güzel ATAM!
Ben seni hayli geç keşfettim ama sen de bu dünyayı erken, hem de çok erken terk ettin ATAM!
Bugünkü Ortadoğu’nun halini görsen... “Boşuna mı yönümüzü başka tarafa çevirdik. Bir bildiğimiz vardı herhalde” derdin ATAM!
Fikirlerinin, ideallerinin peşinden koşmak yerine gardırobunun peşinden koşanlar var ya... Sana en büyük kötülüğü onlar yapıyorlar ATAM!
Senin üzerinden kendilerini temize çekmeye çalışanları görünce benim midem bulanıyor ATAM!
Ben artık her 10 Kasım’da saat 9’u 5 geçe... Artistlik falan
yapmaya tenezzül etmeyip “şak” diye ayağa
kalkıyorum ATAM!
TUĞBA EKİNCİ’YE DAİR DÖRT ŞEY
KARİYERİNİ tamamen dikkat çekme üzerine inşa eden Tuğba Ekinci diye bir figür var.
İşte o figür, bir süredir...
“Türk erkeği sevdiği kadına el kaldırır, bayanların erkeklerin üstüne çok gitmemesi lazım, erkektir sonuçta” falan türü ipe sapa gelmez laflar ediyor.
Bu konuda söyleyeceklerim şunlardır:
BİR: Görüşleri ne kadar pespaye olursa olsun... “Dikkat çekmek” açısından çok başarılı Tuğba Ekinci adlı şahıs... Baksanıza! Benim bile dikkatimi çekti!
İKİ: “Kadın” yerine “bayan” demek, Tuğba Ekinci’ye o kadar yakışıyor ki... Kendisine hiç kimse “Bayan değil kadın, bayan değil kadın” diye bir hatırlatmada bulunmamalı.
ÜÇ: “Kadın kadının kurdudur” lafı, tam da böyle bir noktada devreye girebilir mi acaba? Bilemedim.
DÖRT: Tuğba Ekinci dibi bulma konusunda o kadar mahir ki... Neredeyse Ahmet Kural, avukatı aracılığıyla “Biz bu görüşlere katılmıyoruz” diye yazılı açıklama yapacak.
BU YOLLAR SANA HELAL BE MANSUR
YAVAŞ!
MANSUR Yavaş öylece bekliyor.
CHP’den mi aday olsam?
İYİ Parti’den mi aday olsam?
Yoksa biraz daha bekleyip başka bir partiden mi aday olsam?
Ben işte bu “Ooo piti piti/karamela sepeti” şeklindeki duruşu çok sert bir biçimde eleştirmiştim.
Demiştim ki:
“Ne diye 70’lerde ÇBS denilen ‘çizgisi belirsiz sosyalistler’ gibi ortada dolaşıyorsun kardeşim... Bir partide karar kılsana.”
En son AK Parti’nin Ankara’da yaptığı ankette de Mansur Yavaş isminin öne çıktığını haber alınca...
“Demek ki bu yollar sana helalmiş be Mansur Yavaş” noktasına
geliverdim.
YAHU DELİRDİNİZ Mİ?
ANKARA İl Sağlık Müdürlüğü bir tanıtım filmi çektirmiş.
Vay efendim, filmde “yaşlı hasta”yı oynayan adam, FETÖ’nün elebaşına benziyormuş.
Hadi hemen filme kim katkı sunduysa palas pandıras soruşturma açmalar falan.
Yahu delirdiniz mi?
Hiç böyle bir gerekçe olur mu?
İzanınızı, idrakinizi, şuurunuzu mu kaybettiniz?
FETÖ elebaşına benzettiğiniz adama da estetik ameliyat yaptırın bari...
Sokaklarda öylece dolaşmasın.
Akıl çok büyük bir nimettir Allah’ım. Sen aklımıza mukayyet ol.