ONLAR üç kişiydiler.
Abdullah, Şükrü... Ve Hulusi...
Geleceğe büyük umutlarla yelken açmış üç delikanlı...
Üç Kayserilinin öyküsü: Abdullah, Şükrü ve Hulusi
Hulusi Akar, Abdullah Gül ve Şükrü Karatepe... 70’li yılların başında Londra’da.
- Üçü de Kayserili.
- Üçü de Kayseri’nin en etkili lisesinde okudu.
- Üçü de milliyetçi mukaddesatçı çevreye yakındı.
- Üçü de iyi ahbaptı.
*
Üç Kayserilinin öyküsü: Abdullah, Şükrü ve HulusiBir gün Kayseri’ye dönemin ünlü şairi Necip Fazıl geldi.
Hemen koştular onun konferansına...
Sonra da çevresine geçip fotoğraf çektirdiler.
*
Sonra hepsi kendi yolunu çizmeye başladı.
Ve o yolun en başında bir ara yolları Londra’da kesişti...
Londra’da buluşup parklarda fotoğraflar çektirdiler.
*
Sonra şöyle bir şey oldu:
- Şükrü... Kayseri’ye belediye başkanı oldu, Cumhurbaşkanı’na başdanışman oldu.
- Abdullah... Bakan oldu, Başbakan oldu, Cumhurbaşkanı oldu.
- Hulusi... Askeri okula girdi, kurmay oldu, general oldu, Genelkurmay Başkanı oldu.
*
Bugünlerde sosyal medyada bu üçünün gençlik fotoğraflarını...
- Amma acayip...
- Vay vay vay...
- Derin bağlantılara bak...
Falan türü yorumlar eşliğinde yayınlayıp bin türlü komplo teorisine yol verenlere sesleniyorum:
*
- Sakin olun ağalar!
- Fazla kurcalamayın ağalar!