DEVLETİ yönetenler, İsrail'i ilk tanıyan/Cezayir'i son tanıyan olduklarında...
VATANSEVERLER, “Bu yapılan çok doğrudur, yaşasın devletimizi yönetenler” demezler, “Bu yaptığınız çok ayıptır ey devleti yönetenler! Vatanımızın onurunu ayaklar altına aldınız” derler.
*
Devleti yönetenler, Kore’ye asker gönderme kararı aldığında...
VATANSEVERLER, “Devletimiz kararı vermişse bize düşen kesin itaat etmektir” demezler, hiç çekinmeden ve yürekli bir şekilde “Mehmetçiğin Kore’de ne işi var” diye sorarlar.
*
Devleti yönetenler, Suriye içsavaşına bodoslama daldığında...
VATANSEVERLER, “Devletimizi yönetenler her şeyin en iyisini bilirler, bize de susmak düşer” demezler, alınan kararı sonuna kadar sorgulayıp tartışırlar.
*
Devleti yönetenler, bütün komşu ülkeleri “düşman” kategorisinde değerlendirdiğinde...
VATANSEVERLER, “Devletim düşman bellediyse vardır bir hikmeti” demezler, “Acaba farklı bir yaklaşım mümkün değil mi? Acaba düşmanlık yerine dostluk geçerli olamaz mı?” meselesini gündeme getirirler.