Bir felaket yaşıyoruz.
Bir felaket yaşıyoruz.
Büyük bir felaket.
*
Şu ana kadar 38 vatandaşımızı kaybettik.
Kayıplarımız var.
*
Binalar yıkıldı. Araçlar gitti. Büyük bir maddi yıkım var.
*
Şu anda yapılması gereken tek şey var:
Yaraları sarmak.
*
Ama hemen ardından...
“Neden böyle oldu? Neden böyle oluyor?” konusuna odaklanmamız gerekiyor.
*
Aslında öyle uzun boylu odaklanmayı gerektirecek bir durum da yok.
Uzmanlar acı ve korkunç gerçeği yüzümüze çarpıyorlar zaten.
*
Mesela Dr. Ramazan Demirtaş’ın verdiği bilgi şu:
*
“400 metre yatak genişliğine sahip olması gereken dere, yapılaşma nedeniyle 15 metreye düştü. Felaketin sebebi budur.”
*
Çevre Profesörü Mustafa Öztürk de aynı noktaya dikkat çekiyor:
*
“Akacak mecra bırakmazsanız böyle olur.”
*
Jeoloji Mühendisi Hüseyin Alan’ın vurgusu da aynı:
*
“Dere yatağına bina yapmak, fay hattına bina yapmakla aynıdır.”
*
Bütün bunlardan çıkan tek bir sonuç var:
*
Felaketin sorumlusu dere yataklarına yapılan binalardır.
*
Yaralar sarılır sarılmaz...
Bu konuda çok radikal adımlar atılması gerekiyor.