Bir türlü huzur bulamadı İYİ Parti’de Yavuz Ağıralioğlu.
Sürekli örselendi, sürekli itildi, sürekli kakıldı, sürekli ötekileştirildi.
Galiba İYİ Parti için...
Çokça milli, çokça yerli, çokça HDP karşıtı, çokça bu topraklara özgü kaçıyordu.
Oysa Yavuz Ağıralioğlu...
Diliyle, üslubuyla, müktesebatıyla, yaklaşımıyla, duruşuyla...
AK Parti seçmenini en çok etkileyebilecek potansiyele sahipti.
Sırf bu açıdan İYİ Parti’nin onun üzerine titremesi gerekirdi.
Şöyle bir örnek vereyim:
Bahadır Erdem’i dinleyen bir AK Parti seçmeninin kafası hiç karışmaz, partisine sımsıkı yapışmaya devam eder.
Yavuz Ağıralioğlu’nu dinleyen bir AK Parti seçmenin kafası karışabilir, en azından “Acaba mı?” der.
Meral Akşener, bir kez daha Yavuz Ağıralioğlu’nu görevden almış.
Bir kez daha itip kakmış yani.
Bu olaydan benim çıkardığım üç sonuç var:
BİR: İYİ Parti... Çok büyük kayıptadır.
İKİ: AK Parti... Çok büyük olmasa da kazançtadır
ÜÇ: Yavuz Ağıralioğlu... Bu kadar itilip kakılma karşısında “Zillet bize yakışmaz” diyerek izzet ve ikbal ile çekilmeyi düşünmelidir.
BEYNİM YANDI
BEREN Saat, Ankara’da iklim değişikliğiyle ilgili düzenlenen törende bir konuşma yapmış.
Bu olaydan benim çıkardığım üç sonuç var:
BİR: İYİ Parti... Çok büyük kayıptadır.
İKİ: AK Parti... Çok büyük olmasa da kazançtadır.
ÜÇ: Yavuz Ağıralioğlu... Bu kadar itilip kakılma karşısında “Zillet bize yakışmaz” diyerek izzet ve ikbal ile çekilmeyi düşünmelidir.
BEYNİM YANDI
BEREN Saat, Ankara’da iklim değişikliğiyle ilgili düzenlenen törende bir konuşma yapmış.