Her 30 Ağustos’ta...
“Atatürk’süz 30 Ağustos hutbesi” kavgasına girişiyoruz.
*
Yılda en az üç-beş kez...
“Metrodaki sarıklı/otobüsteki şortlu” meselesi çıkıyor banko.
*
Harf İnkılabı’nın her yıldönümünde...
“Bir gecede cahil kaldık” mevzusuna dalıyoruz.
*
Her fırsat düştüğünde...
Abdülhamid üzerinden dövüşüyoruz.
*
Kendilerini “şehzade” ya da “sultan” diye tanıtanların her kafa kaldırışında...