Buradaki “mülaaneci”, Cumhuriyet gazetesi ve yazarları oluyor...
Murat Çiçek yazdığı için detayına girmiyorum...
Hani, Juncker’le Erdoğan’ın konuşmasını faş edip, Erdoğan’ın Batı’ya şantajını güya belgelemişlerdi...
Hayır, bu “belgeleme”, “Türkiye DAİŞ’e silah gönderiyor” tezviratına benzemiyor.
Basbayağı belgelemişler...
Juncker, alay eder gibi, “3 milyon Euro verdik” diyor... İlerleme raporunu Türkiye’nin talebi üzerine geciktirdiklerini söylüyor... Üstü kapalı tehditler savuruyor “Türkiye AB üyeliği için iyi olmaz” şeklinde münasebetsiz cümleler kuruyor...
Cevabını da misliyle alıyor tabii...
Bir başka ifadeyle, Erdoğan tarafından “ayar manyağı” yapılıyor.
Normal ve yönünü şaşırmamış bir insan, Batının ikiyüzlülüğünü faş ettiği için, “Böyle bir Cumhurbaşkanının eli öpülür” der.
Mülaaneci Cumhuriyet, bilakis, kendi ülkesinin Cumhurbaşkanını eleştiriyor, “Batı’ya şantaj yapmakla” suçluyor.
Merkezi Brüksel’de bulunan gazetelerin bile aklına gelmez böyle bir suçlamada bulunmak.
Fakat “şaşkın” oldukları için, yaptıkları neşriyatın Erdoğan’a piar olarak döndüğünü göremiyorlar.
Geçenlerde, bu gazetenin bir yazarı, “diktatörün halet-i ruhiyesini” yazdı.
Bir diktatörü, üslubundan tanırmışız. “Her şeyi ben bilirim” derlermiş.
Erdoğan’a “diktatör” diyebilmek için bin dereden su getiren bu arkadaş, sıkı bir Atatürkçü, iflah olmaz bir Nazım hayranı.