Kemal Kılıçdaroğlu’nu iki kez “sıkıntılı” gördüm... İlki darbe gecesinde... Nereye kaçacağını bilemiyordu. Bereket havalimanındaki FETÖ komutanı ikna edildi de, “güvenli evde” darbeyi izleme imkânı bulabildi.
Diğeri, Eren Erdem ve Enis Berberoğlu meselesi...
Kılıçdaroğlu bu meselede “çok borçlu” hissetti kendini.
Eren Erdem için bir şey yapmadı ama Berberoğlu için Ankara’dan İstanbul’a yürüdü. Kutsal tırnaklarını bile kaybetti.
Hatırlayalım, Berberoğlu içiri alındığında çıkıp şöyle bir konuşma yapmıştı:
“Tane tane, Bilal’e anlatır gibi anlatacağım. İki adet 15 Temmuz var... Biri, halkın 15 Temmuz’u... İkincisi, Saray’ın 15 Temmuz’u... Halkın 15 Temmuz’unu kullanan (yani kontrollü darbeyi fırsat bilen) Saray, 20 Temmuz’da kendi darbesini yapmış, OHAL’i ilan emiştir...”