Maksadım kimseyi incitmek, “biçmek”, hele “giyotinden geçirmek” değil.
Olabildiğince saygılı bir dil kullanmaya çalışıyorum.
Kırılgan insanlarla tartışmanın (daha doğrusu, o insanlara karşı fikir beyan etmenin) zorluğunu bile bile yazıyorum.
Karşılık göreceksem, bunun “saygı” çerçevesinde kalmasını isterim.
Haşmet Babaoğlu’nun “Önerilen eğitim seferberliğinden neyin kastedildiğini ben anlayamadım” sözlerinin altına imza attığımı beyan ederek başlayayım.
Bunu ben de anlayamadım.
Ne türden bir eğitim seferberliği?
Öneri sahipleri bunu detaylandırırlarsa, konuyu daha somut olarak tartışabiliriz. Bu haliyle, spekülasyondan öteye gitmeyecektir önerilerimiz ya da itirazlarımız...
Doğru anlayabildiysem, “Ne türden bir eğitim seferberliği?” sorusuna cevap aramak üzere, “akil insanlar heyeti”ne benzer bir gönüllü “eğitim severler heyeti” öneriliyor.
Olabilir...
Mümkündür...
Eğitimin nerelerde aksadığı, “eğitim kalitesi”nin artırılması için nelerin yapılacağı/yapılması gerektiği, vizyonsuz ve hedefsiz gençliğin hangi güzel hedeflere yönlendirileceği konularını tartışıp yol haritası çizecek bir heyet oluşturulabilir ve bu işe Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülük edebilir.
Ben bu önerinin “problem” teşkil ettiğini/edeceğini düşünmüyorum.
Hatta “geç kalmış bir öneri” olduğunu bile söyleyebilirim.
Problem (bence) önerilen isimlerde...