İpek Holding’e operasyonu duyar duymaz, hemen Bugün TV’ye koşuyor... Muhataralı dönemlerde hiç insan içine çıkmayan, hep uzletinde kalarak savaş veren Ahmet Altan’ı, böylece, kendisini normal insanlarla eşitleyecek bir etkinlik içinde görüyoruz ve inanın çok mutlu oluyoruz.
Soylu bir babaannenin torunundan beklenen bir davranış değil.
Bu “insanlar arası eşitlenme” durumu seçkinliğine halel getirecektir, aristokrasisini bozacaktır, “uzak ve gizemli yazar” imajını sarsacaktır.
Hiç önemi yok...
Pensilvanya’nın askerleri için gerekirse çiğ tavuk bile yer...
Evet, İpek Holding’e operasyonu
duyar duymaz, elinin mürekkebiyle (çünkü her zamankinden kötü
olacağını garanti edeceğimiz yeni bir romanın hazırlığı
içinde) kalkıp Bugün TV’ye geliyor ve yapay bir öfkeyle konuk
koltuğuna kuruluveriyor.
Hemen hatırlatmalı:
Bu yazı, İpek Holding’e yapılan operasyonun haklılığını ya da haksızlığını tartışmıyor. “Bu operasyon doğrudur ya da doğru değildir” diyebileceğim bilgilere sahip değilim. Sadece şunu söyleyebilirim: Yargıya güvenelim... Ergenekonsoruşturması sürecinde, Ekrem Dumanlı ve paralelindeki arkadaşlar, yargı kararları konusunda şüphe içinde olmamamızı telkin ediyorlardı; Nedim Şener’in durumuna itiraz ettiğimizde mesela, “İddianameyi bekleyin, görün bakalım neler olacak!”diyorlardı. Ben de şimdi aynı şeyi söylüyorum: Yargıya güvenelim ve iddianameyi bekleyelim. Görün bakalım neler olacak!
Hakkaniyet gereği, şunun da altını çizmem gerek: