O Adliye senin bu Adliye benim dolaştığım yıllarda öfkem büyüktü. “Bir gün karşılaşma fırsatı bulursam kendisine şunları sorarım” diyordum ve köşemde soracağım soruları dercedip duruyordum...
Basit sorulardı...
Cevabı binlerce kez verilmiş ama muhatabını “vicdan” karşısında zora sokacak sorular.
Geçenlerde savunmasını okudum...
Nasıl mülayim, nasıl alttan alan, nasıl anlayış bekleyen ifadeler...
Biraz üzüldüm...