Başka bir siyasetçi olsaydı kıyameti koparırlardı. Mesela, itiraflarda bulunan kişi Kılıçdaroğlu’nun kardeşi değil de, bir AK Parti’li yöneticinin yakını olsaydı, seriye bağlarlardı, 7/24 onu konuşurlardı.
Celal Kılıçdaroğlupeş peşe “bombalarını” patlatıyor, Aydın Doğan medyasından ses yok...
Konuyu “etraflıca” anlatan bir haber?
Bir yorum?
Mavracı olduğunu söyleyen kalemlerden küçük bir dokundurma?
Kemal Bey’i ve “bağlantılarını” merakla, “Bu kardeş kavgasının arkasında ne var?” diye soracak bir yiğit?
Yok...
Bir de, “Öyle çok sevdiler ki Celal Kılıçdaroğlu’nu...” diyerek, bu itirafları gören medyaya saldırıyorlar.
Sen de biraz sevsene Celal Kılıçdaroğlu’nu a be arsız adam!
Ne söylediğine baksana!
Asıl görevinin “habercilik” olduğunu hatırlasana!
Hayır, hatırlamazlar... “Kemal Bey, avını gözetleyen bir boksör gibiydi” gibilerden, düşük zekâ ürünü “güzellemeler” yazarlar.
Fetullah Gülentapelerinin üzerine balıklama atlamışlardı oysa... Yasa dışı yollarla elde edilmiş ve “montajlanmış” kayıtların üzerinde aylarca tepinmişlerdi. Yaptıkları işin “suç “ olduğunu bile bile...
Celal Kılıçdaroğlu, “yasal” tarafından bombalarını patlatıyor, Doğan Medya’dan ses yok.
Mehmet Yakup Yılmaznerede?
CHP içindeki paralel yapılanmayı araştırmaya değer bulmuyor mu?
Üç parçalı köşesinde her gün üç adet “hükümet karşıtı” yazı yazıyor (ayda 90 yazı eder), bir tanesini Celal Kılıçdaroğlu’nun ithamlarına ayırmayı, “Nedir bu iş Kemal Bey?” diye sormayı düşünmüyor mu?
Terbiyesizlik yapmayı biliyor ama... (“Yağdı yağmur, çaktı şimşek” deyişinden mülhem, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e küfürler yağdırmıştı.)
Meslektaşlarının maaşına haciz koydurmayı biliyor...
Erdoğan’ın yakınları hakkında iftiraya varacak yazılar yazmayı biliyor.