Geçenlerde, bir televizyon kanalında CHP milletvekili ve gazeteci Tuncay Özkan’ı dinledim.
Tuncay Özkan, 28 Şubat darbesinin arkasında bir “Fetullahçı yönlendirmesi” bulunduğunu söylüyordu.
Direkt böyle söylemiyordu da, ima ediyordu.
28 Şubat, evet, görünüşte bir “Kemalist restorasyon hareketi”ydi, işi götüren büyük ölçüde Kemalist bürokratlardı ama darbenin Emniyet ayağını “ülkücü” kılığına girmiş Fetullahçılar oluşturuyordu. (Fadime Şahin-Müslüm Gündüz hadisesini Fetullahçı polislerin kurguladığını Tuncay Özkan’dan öğrenmiştik. Hrant Dink cinayeti şüphelisi Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek dâhil,, bütün FETÖ’cüler oradaymış. Darbecilere içerik ve malzeme üretmek için yoğun bir istihbarat faaliyetine girişmişler. Müslüm Gündüz’ün evine yapılan baskın sırasında gazetecilere mihmandarlık görevini de yine FETÖ’cü polisler üstlenmiş.)
Hatırlarsanız, Ergenekon ve Balyoz yargılamaları döneminde, bir de “28 Şubat soruşturması” başlatılmıştı.
Soruşturma çerçevesinde bazı emekli generaller gözaltına alındı, tutuklandı, kısa bir süre sonra da salıverildi.
Söylemesi ayıptır, o sırada, bu tahliyelerin “pis bir şeylerin habercisi” olduğunu yazmış, soruşturmanın özellikle sulandırıldığını iddia etmiştim. (21 Aralık 2013 tarihli yazıma bakılabilir.)