Biri, uzunca süre “Ebuzer” rolü yaptı... Ebuzer’e kurban olsun...
Müşteriye “Ebuzer” sattı, fakir fukaralığa övgüler düzdü, başkasının parası için çenesini yordu ama lüks marka otomobillerden de inmedi.
Bir ara Perinçek’lerin kanalında din programları yapıyordu; dinden çok anlarmış gibi... “Aydınlık” gazetesinin de yazarları arasındaydı.
Her iki mecradan da kovuldu.
Niye kovulduğunu açıklayamıyor.
Perinçek’çilere sorarsanız, “gizli FETÖ’cü” olduğu için kovuldu.
Ben de öyle olduğunu düşünüyorum... Bulduğu bir söz oyununa dayanarak yazdığı “Nurjuvazi” adlı gülünç kitap sadece “kamuflaj”işlevi görüyor.
Kovulduktan sonra nerelerde eğleştiğini, (magazinci ağzıyla söylersek) “hangi aşka yelken açtığını”, kimlere takıldığınıbiliyorsunuz. Kendisine “sol”süsüvermişbir gazete kurdu... Hem de gariban bir tekstilcinin sırtından, onun paralarınıçarçur ederek.
Kuruluş aşamasında kimlerle görüştüğünü, hangi CHP’lilerle periyodik toplantılar yaptığını, bu toplantılara hangi FETÖ mensuplarının iştirak ettiğini de açıklayamıyor.
Kendisi açıklayamıyor ama olası bir “iddianame”de bu isimlerin tek tek sökün edecektir.
Hasretle bekliyoruz.
Sol bir gazete kurdu ama “solculuk” yapmadı.
Bol bol FETÖ tapesi yayınladı.
Hatta sadece FETÖ tapesi yayınladı.
Maksat hasıl olunca da gazetesini, arkadaşlarını ve karın tokluğuna çalıştırdığı basın emekçilerini bırakıp Meclis’e kaçtı... Olan da, taksicilik yaparak hayatını kazanmaya çalışan gariban tekstilci Turan Ababey’e ve aylarca “maaşsız” çalıştırdığı basın emekçilerine oldu.