Başbakan Davutoğlu’nun (bence iyi niyetle gündeme getirdiği ama sulandırılacağını düşünemediği) “O zaman 506 dosyayla ilgili tüm dokunulmazlıkları kaldıralım” önerisine muhalefet partileri balıklama atladı.
Bazıları sonradan pişman oldu, orası ayrı...
Bu, “iyi niyetli ama mutlaka sulandırılacak” öneri, ileri sürüldüğü gibi, gerçekten de, “rakipleri köşeye sıkıştıracak büyük bir siyasi hamle” miydi?
Böyle kabul edilebilir...
Rakipleri köşeye sıkıştırdığı vakıa... Ama banan sorarsanız, karşılıksız bir hamleydi. Rakipler, bir yolunu bulup, buradan da haklılık devşirecektir. Tarih, onlar açısından sayısız çamura yatma örnekleriyle dolu çünkü... (Mesela, Başbakan’ın önerisine balıklama atlayan CHP, “Dosyaları tek tek görüşelim” diyecektir... Böylece, HDP’li vekilleri kurtarmanın yollarını arayacaktır.)
Niçin “karşılıksız hamle” diyorum?
Bunun cevabını, Haşmet Babaoğlu’nun dün “Sabah” gazetesinde yayımlanan yazısından bazı alıntılar yaparak vermek istiyorum ve “Hay ağzına sağlık Haşmet” diyorum.
Okuyalım:
Terörün dokunulmaz kılınmasını önlemeye çalışmamız gerekiyor. Oysa gündem birdenbire genel olarak milletvekili dokunulmazlıklarına döndürüldü. Yanlış oldu.
Zaten meselenin öyle uzatılacak tarafı pek yok.
Çok net.