Fethi Naci mi yazmıştı? Değerlerle bağınızı kopardığınızda, kendinizi var edecek “güncel/popüler” oyuncaklara sarılırsınız ve yitip gidersiniz.
Fethi Naci mi?
Tam emin değilim... Fethi Naci söylemediyse de, ben söylemiş olayım.
Değerlerle bağınızı kopardığınızda, sadece yitip gitmezsiniz.
Çürürsünüz de...
Dün, “Erdoğan’dan Nefret Edenler Kulübü”nün en ateşli üyelerinden biriyle gerçekleştirilmiş “söyleşi”yi okudum... (Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun yeğeni olan karşılaştırmalı edebiyat profesörü.)
Mevcut durumu “Plebisiter Diktatörlük” olarak tanımlayan bu profesöre göre, öyle kötü bir gidişat yaşıyoruz ki, bir “Hitlerjugend kuşağı”nın çıkması an meselesi... Öyle ki, böyle bir Türkiye’de “kitle kıyımı” ve “toplama kampı” bile gündeme gelebilir.
Hayır, ettiği lafları tartışacak, durumun öyle olmadığını anlatacak değilim. “Hükümet çözüm sürecine son vermeseydi...” şeklinde güvenli laflar eden birine ne anlatsanız boş.
Bir üzüntümü paylaşmak ve bazı tespitlerimi aktarmak için yazıyorum bu yazıyı.
Sen bize Joyce’u, Faulkner’i tanıt, yüksek sanat verimleri konusunda el değmemiş bilgiler sun, “Ulysses”in niçin Türkçeye çevrilemeyeceğine ilişkin ikna edici yazılar yaz, sadece “değerlerle” anılan bir isim ol; sonra kalk mülâaneci yayın organlarında “demokrasi, çok seslilik, hukuk” diye ahkâm kes...