Erdoğan nobran, sert konuşuyor, geriyor... Böyle giderse bir iç savaş çıkabilir.
Bunun, “sorumluluk” gereği söylenmiş bir söz olduğunu düşünelim.
Ben böyle olduğunu düşünmek istiyorum.
Ülkesi için kaygılanan, “demokratik kazanımlar”ın berhava olmasından korkan, dahası “kardeş kavgası” istemeyen hemen herkes böyle düşünür.
Fakat ben, uyarıların “sorumluluk” duygusundan kaynaklandığı kanaatinde değilim.
Mehmet Bekaroğlu gibilerin samimiyetine nasıl inandırabilirsiniz?
Ki, “iç savaş” tehlikesine dikkat çekmişliği vardır ve kalıbının adamı değildir. Kötü ve dedikoducu bir insandır.
Murat Belge gibi, Mehmet Altan gibi, Hasan Cemal gibi, Selahattin Demirtaş gibi figürlerin, gerçekten de sorumluluk duygusuyla kalkıştıklarına nasıl inandırabilirsiniz?
Sorumluluk duygusuyla kalkıştıkları için mi, Erdoğan’dan kurtuluşu iç savaş şartına bağlıyorlar?
Efendim, Erdoğan geriyor... Sert konuşuyor... Kutuplaştırıyor... Böyle devam ederse...
En son değerli Taha Akyol’dan okuduk: “Böyle devam ederse...”
Elbette değerli Taha Akyol da kutuplaşmadan şekvacı ve “böyle devam ederse bir iç savaş tehlikesinin ihtimal dahilinde” olduğunu söylüyor.