Cicim ayları bitti, “AK Parti-CHP koalisyonu”nun olmayacağı kesinleşince “zımni ateşkes” ilan etmiş ulusalcılar, Gezi’ciler, Doğan Medya Grubu’nun muvakkat ve uzatmalı memurları, sosyalistler, faşistler, PKK’lılar, paraleller, T24’ün delirmiş liberalleri “topyekûn saldırı”ya geçtiler.
Paralel yayın organlarında görülen bir hatun yazar, lafı dolandırmadan konuştu: “AK Parti böylece darbeyi davet etmiş oldu...”
Öyle ya, darbenin “geçer şartlarından” biri de CHP’nin koalisyon dışı bırakılmasıdır.
Hani bu CHP cami yıkmıştı? Bediüzzaman’ı yasaklamıştı? Risalelerin yayınlanmasını engellemişti?
Böyle şeyler yazıyordunuz! İçinde “deccal” geçen cümleler kuruyordunuz!
Hani “darbeler dönemi” bitmişti? Kahraman savcılarınız Ukrayna seyahati öncesinde darbecileri derdest etmiş, darbe üreten mekanizmayı külliyen ortadan kaldırmıştı? Hani şartlar değişmişti? En sinsi ve korkutucu darbeci İlker Başbuğ’un bile bileğine kelepçe takılmıştı?
Paralellerin hatun böyle konuşur da, Erol hocam geri durur mu?
Erol Katırcıoğlu...
Saygın bir bilim adamıdır. Sakin ve soğukkanlı bir insandır. Sosyalist-idealist taraflarını törpülememiştir ama demokrattır. Bu satırların yazarı tarafından da sevilmekte ve ciddiye alınmaktadır. Duyarlıdır. Bu gözler, YDH döneminde, “İlle de demokrasi” diye inlediğine çok şahit olmuştur.
Koalisyonun kurulmayacağı kesinleşince şöyle bir tweet attı saygın Profesör: “Anlaşılan AKP düzgü bir biçimde iktidarı bırakmayacak. Bu durumda yeni ve yatıcı eylem biçimleri bularak bu partiyi alaşağı etmek gerek.”