Ne kolay, değil mi? Risk büyük ölçüde ortadan kalkmış, FETÖ’nün “operasyon birimleri” yaka-paça derdest edilip içeri tıkılmış... Ortalık sütliman!
Kumpas korkusu yok.
Kaset korkusu yok.
Malınıza mülkünüze çökecek ve size ağır mali yaptırımlar uygulayacak “himmet çetesi” yok.
Kolaydır Fetullah’a vurmak ve her cümlenin içine özenle FETÖ sözcüğünü yerleştirmek.
FETÖ’yle işbirliği yapmakla suçladıklarınız (yani AK Parti ve çevresi), daha yolun başındayken, 7 Şubat krizi ve İlker Başbuğ’un tutuklanmasıyla birlikte aydılar, zımni ortaklığı bitirip savaş düzenine geçtiler.
Siz, iki şarlatan polisin olay mahalline getirdiği iki ayakkabı kutusuna kanıp (üstelik “Ergenekon” ve “Balyoz”un günahlarını meşru hükümete yıkarak) FETÖ’yle aynı yatağa girmeyi tercih ettiniz.
Ergenekon ve Balyoz’un bir kumpas olduğunu iddia ediyordunuz.
Bu Fetullahçılar hep böyle şeyler yapardı...
Sahte delille operasyona kalkışırdı...
Suçsuz insanlara suç isnat ederdi...
Devlet içinde kendi elemanlarına alan açmak için her türlü melanete başvururdu, her türlü takiyyeyi yapardı, her türlü tezviratta bulunurdu.