Geçen gün toplantı yaparken “suçüstü” yakalandılar. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar FETÖ’nün kuyruğu dik tutma çerçevesinde toplantılar ve “gaz verme seansları” düzenlediğini gösteriyor.
Bunların bir kısmı, muhtemeldir ki, himmet toplantılarıdır.
Bir taraftan para toplamaya, yani haraç mekanizmasını işletmeye devam ediyorlar...
Bu paraların “kaçaklar”ın finansmanında kullanıldığı tahmin etmek zor değil.
Ekrem’i, Zekeriya’yı, Kerim’i, Albay Osman’ı daha iyi şartlarda yaşatmak için.
Fakat “ürkütücü” gerçek şu:
Bunak terörist iddialarından vazgeçmiş değil.
O kadar insanın canını yaktı, o kadar mağduriyet yarattı, senelerin birikimini bir çırpıda harcadı ve bağlılarını düşülebilecek en zelil duruma düşürdü, hâlâ “kaos” ve “kargaşa”kovalıyor, hâlâ açıklamalarıyla beklenti yaratıyor...
Müridanda, “bir şekilde devreye girip işleri rayına koyacağı” yönünde bir duygu uyandırıyor.
Bağlıları da, çaresizce, heybeden çıkacak büyük turpu bekliyor.
İlk darbe girişimi fiyaskoyla sonuçlanınca, “Mart ayının ortalarını” işaret etmişlerdi. Şu an içeride bulunan bir yazarları, aldığı sufleyle Erdoğan’a akıbet biçmişti: “Mart ayının ortasında her şey belli olacak, adaletin keskin kılıcı inecek, bazı başlar düşecek.”
Mart geçti, Nisan geçti, Mayıs geçti...
Heybeden sofistike bir “casusluk faaliyeti” çıkardılar. MİT TIR’larına saldırdılar.
Bu “operasyon” kesmedi...
Üstelik kendilerini iyice kriminalize etmiş, tasfiye operasyonunun hedefi haline getirmişlerdi.