Ne demişti Kılıçdaroğlu? “Kemal Derviş’le sürekli temas halindeyiz. Programımızı hazırlarken ona danıştık.”
Danışmamış...
Sürekli temas halinde de değilmiş...
Hatta hiç temas halinde değilmiş...
Belki bir “nezaket görüşmesi” yapmışlardır, ya da (kendi ifadesiyle) “teknolojiden yararlanarak” konuşmuşlardır ama Kılıçdaroğlu’nun Kemal Derviş’e danışmadığı, “Emekliye şu kadar, asgari ücretliye bu kadar” diye uçarken fikir almadığı aşikâr.
Bunu nereden anlıyoruz?
Kemal Derviş’in sözlerinden ve CHP’yle ilgili açıklamalarından...
Kemal Derviş, önceki gün, Doğan Medya Grubu’nun bir televizyon kanalına çıktı ve CHP’nin içler acısı durumunu anlattı. Hatta daha da ileri gitti, “Bizim geçmişimizde maalesef böyle şeyler var” diyerek, CHP’nin “iztemezük”çü tavrını eleştirdi.
Dün de, Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar’a konuşmuş...
İyi bir röportaj...
Bu köşede sıklıkla eleştirdiğim, bazı hallerini önyargılı ve tahammülfersa bulduğum Can Dündar, mesleki tabirle, iyi bir iş çıkarmış. (Hep dayak atacak değiliz ya. İyi bir iş çıkarmış. Hakkını teslim ediyoruz gördüğünüz gibi.)