Eskiden, kabahatin çoğu Türkiye’de aranırdı... Türkiye’yi tecrit eden Avrupa politikalarının biricik sorumlusu olarak Ankara gösterilirdi.
Bunu bizim aydınlarımız yapardı...
Batı’ya perestij eden, en üstün değerin Avrupa’dan neşet ettiğine inanan, demokratik olarak kurtuluşumuzu Batı’ya benzemekte (yani Batı’ya teslim olmakta) arayan aydınlarımız...
Kaç yıldır, eylem halinde “suçüstü” yakalanıyorlar; Batı’dan neşet etmiş değerleri gerekçe göstererek ülkelerini suçluyorlar.
Bunların bir kısmı, “Helsinki yurttaşı” olarak anılırdı.
Hâlâ böyle anılıyorlar, hâlâ bunlardan bol miktarda var ve hâlâ aramızda yaşıyorlar.
Batı, Türkiye’nin terörle mücadelesini eleştirir.
Bunlar da eleştirir...
Batı, kategorik olarak PKK’yı suçlamaz, bu örgütün eylemlerini kriminalize etmez.
Bunlar da öyle...
Batı terör örgütlerine yönelik hukuki yaptırımları bir “insan hakları ihlali” olarak görür; problemi terör örgütlerinin patlattığı bombalarda değil, bu bombalara karşı alınmış güvenlik önlemlerinde arar...
Bunlar da öyle.