Çirkin Profesör Emre Kongar, “çirkinliklerine” bir yenisini ekledi. Geçenlerde, “psikopat liderin özellikleri” diye bir yazı yazmış, gelen tepki üzerine “suskunluğa” bürünmüştü.
Benim o yazıda dikkatimi en çok şu satırlar çekmişti: “Bunlarla” diyordu Emre Kongar (“bunlar” dediği, psikopat liderler), “Geleneksel ve hukuki hiçbir kural tanımadıkları, hiçbir yasal veya ahlaki değer sahibi olmadıkları için, alışılmış yollarla mücadele etmek çok zordur.”
Hemen anladınız: Özgürlükçü Profesör Emre Kongar, “bunlar” diye kodladığı Erdoğan’la “rutin dışına çıkarak” mücadele edilmesi gerektiğini savunuyor.
Fakat tırsak ve garantici bir adam olduğu için, bir paragraf sonra söylediklerini tavzih ediyor: “Ama yine de en etkili mücadele, evrensel hukuk, adalet, demokrasi ve insan hakları odaklı geniş cephe ittifakları ile yapılabilir.”
İşte bu adam, geçenlerde sosyal medya hesabından (moda tabirle) şöyle bir “paylaşımda” bulundu: “Türbanlı polisin tuttuğu... Türbanlı savcının gözaltına aldığı... Türbanlı yargıcın yargıladığı... Başı açık kadın... Adalete güven???”
Bugüne kadar hep başı açık polis tuttu, başı açık savcı gözaltına aldı, başı açık yargıç yargıladı. Ama hiçbir kimse, Emre Kongar’ın yaptığı gibi “Adalete güven” yazıp, sonuna üç “soru işareti” koymadı...
İşbu beyefendi, 12 Eylül’ün sıkı düzeninde, Kenan Evren’in “sakal kes” talimatına uymadığı için, İstanbul Üniversitesi’ndeki görevinden istifa etmişti.