Ne zaman dönüş yapacak diye bekliyordum... Kaç gündür kıvranıyordu... “Şems” lafını bir yerlere sokuşturmak için fırsat kolluyordu. Aradığı fırsatı, Türkiye Cumhuriyeti savcıları sundu: Patronu Aydın Doğan’ı POAŞ yolsuzluğunun bir numaralı sanığı ilan etti.
Eh, konu haliyle basın-yayın organlarının da ilgisini çekti.
Birçok gazete gibi, Star gazetesi de, Aydın Bey’in marifetlerini yazmaya başladı.
Bu haberleri görünce şöyle düşündüm:
Hürriyet’te yazan “Coşkun” soy isimli şahıs, yukarıdan bir talimatla “Şems”ten “Ethem Bey”e rücu etmiş, içinde “Ethem Bey” geçen fevkalade vıcık yazılar yazmıştı ama tetikçinin bir ilkesi olması gerekmiyor. Tekrar “Şems”e dönecektir.
Nitekim öyle oldu...
Dün, içinde “Şems” geçen son derece çirkin, son derece terbiyesizce bir yazı yazdı.
Belden aşağı vurmayı da ihmal etmedi tabii...
Bir diğer ifadeyle, “tıynetinin gereğini” yerine getirdi.
Bundan sonra sözüm, bu şahsı adam yerine koyup mikrofonların karşısına geçiren “Alem FM” yetkililerine:
Her fırsatta grubunuza saldıran, her fırsatta patronunuzu aşağılayan, sıkıştıkça bel altına inen bu ilkesiz, bu terbiyesiz, bu köşesiz adamı radyonuzda ağırlarken kime sordunuz?
Nasıl bir “değer” vehmettiniz anlattıklarında?
Diyelim ki görece “sulh ortamı”na güvenerek bu işi yaptınız ve kendinizi mazur gösterecek birtakım referanslara sahipsiniz... Bundan sonra da adam yerine koyacak mısınız bu ilkesiz, terbiyesiz ve köşesiz şahsı? Mikrofonun karısına oturtup “İlahi Ahmet Bey” diye nezaketten kırılacak mısınız?