Demiştim, “Bunlar kan döken PKK’yı seviyor... Kan dökmeyen PKK’yı ise ‘suç ortağı’ olarak görüyor...” Haklı çıktım... Bütün o Oslo sürecini, müzakereleri, çözüm görüşmelerini eleştiren; PKK zımni çatışmasızlık sürecine onay verdiği için hafakanlar geçiren; “Silah miadını doldurmuştur, artık siyaset yapma zamanı” diyen Öcalan’ı “bebek katili”, “terörist başı” sözleriyle vuran CHP, yeni bir “siyasi hamle” yapmış: Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan marifetiyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, (dönemin) Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, (dönemin) Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile (dönemin) İl Valileri, MİT ve ilgili kamu görevlileri hakkında, “terör örgütüne yardım ettikleri” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş. Dikkatinizi çekerim: CHP, bir tek silahın bile patlamadığı süreci yargılıyor... PKK’yı geriye dönük olarak “terör örgütü”, çatışmasızlık sürecinin aktörlerini ise “terör örgütünün yardakçıları” ilan ediyor. Peki, şimdi?