Silah tehdidiyle oy topladığınız mazeretine sığınmıyorlar. (Silah tehdidiyle vatandaşın “seçme hakkına” tasallutta bulunduğunuz gerçeğine delalet edecek onlarca, yüzlerce örnek varken ortada.) Bunu demek ayıptır, bühtandır, hazımsızlıktır.
Çöpten oy pusulası çıktığını ileri sürmüyorlar.
Trafoda “kedi” aramıyorlar.
Elektrikler kesildi, çalışamadık mazeretine sığınmıyorlar.
Saygıyla karşılıyorlar...
Saygıyla karşılamaları gerekir... (Ki, şu ana kadar, “milletimiz böyle takdir etmiştir” dışında, aksi bir beyanda bulunmadılar. Bulunmasınlar...)
Evet, millet böyle takdir etti.
Bu seçimin “direkt” mesajı şudur:
Halk, AK Parti’ye “Biraz dinlen” dedi, “13 yıldır tek başına ülkeyi yönetiyorsun. İlelebet bu görevde kalamazsın. Başka partilere de kendilerini sınama imkânı tanımalısın. Dolayısıyla, yeni bir seçime kadar kenarda beklemeyi sindirmelisin.”
Halkın, diğer partilere verdiği mesaj da şuydu: “Tek başına ülkeyi yönetecek yetkilikte değilsiniz. Sadece koalisyon hükümeti kurmanıza izin verebilirim. Mevcut yapınız ve işleyişinizle ancak bir koalisyonun parçası olabilirsiniz.”