İlk “havuz medyası”nın Cumhuriyet döneminde teşekkül ettiğini biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum.
İbrahim Paşalı yazdı... Çok da güzel yazdı...
Meraklısı, internetten, İbrahim Paşalı’nın “Cumhuriyet, Osmanlı’dan daha muhteşemdir” başlıklı yazısına ulaşabilir ve ilk havuz medyası örneği olarak Cumhuriyet gazetesinin nasıl kurulduğunu, Cumhuriyet binasının ve matbaasının nasıl el değiştirdiğini “tafsilatıyla” öğrenebilir.
Şu sıra ağzı bandajlı fotoğrafıyla yabancı yayın organlarında arzı edam eden ve “diktatör” edebiyatının bereketiyle itibar devşirmeye çalışan itibarsız soytarının tezviratlarına kulak asmayın...
Önce “geçmiş”in (kendi geçmişlerinin) hesabını versin... Sonra “havuz” diye sağa sola sallasın.
Mülaaneci matbuata da kulak asmayın...
Bildikleri bir ezberi tekrarlayarak algı oluşturmaya (yani havuz medyası nitelemesi üzerinden milli medyayı itibarsızlaştırmaya) çalışan işbu sahtekârlar da, aynı şekilde, önce çok satışlı gazetelerini nasıl kurduklarını, gazete kurmak için hangi himmet mekanizmasını devreye soktuklarını anlatsınlar, sonra da şu “çok satış”ın sırrını bir açıklasınlar. (Her gün, apartman sahanlığında onlarca “mülaaneci gazete” ölüsüyle karşılaşıyorum. Kimlere gidiyor bu gazete? Kimler tarafından okunuyor? Belli değil... Apartman sahanlıklarında yatan gazete ölülerini hesaptan düşün, “çok satış”ın sırrı ortaya çıkacaktır...)