Sahnede izleme fırsatı bulamadım. Daha doğrusu, bu fırsatı yaratmak istemedim.
Metin okumak daha keyifliydi.
Bol bol metin okudum.
Keşanlı’sını, şunu bunu, kendimce “rejisini” yaparak, oyuncuların sahnedeki devinimlerini zihnimde canlandırarak, bir anlamda “yaratım sürecine katılarak” okudum.
Okuyorum.
Gülriz Sururi’yi, evet, beyaz camda çok izlemiştim.