Demiştim ya... “CHP’yi kurtarma sezonu açıldı” diye... Fehmi Koru ağabeyimiz de katıldı kervana.
Kendince haklı ve (bence hem doğru, hem makul) öneriler sıralıyor. Özetle, “İktidara gelmek istiyorsanız, kendinizi yenileyin” diyor. Ve, kendini yenileyerek yüzde 41.38 ol alan Bülent Ecevit’le, AK Parti’yi örnek gösteriyor.
Fakat, aynı Fehmi abi, 1 Kasım’dan önce, “Her dönemde kendisini yenilemeyi başarmış bir geleneğin en son versiyonu” olarak tanımladığı AK Parti’nin, 7 Haziran seçiminde aldığı yüzde 41’lik oy oranını bile arar hale geleceğini yazmamış mıydı?
Geçelim...
Konumuz Fehmi abinin yaptığı “yanlış hesaplama” değil.
CHP’den bahsediyoruz.
Naçizane, ben de, mütevazı bir “kurtuluş reçetesi” hazırladım. Genel merkezin istifadesine sunuyorum.
Önce Fehmi abinin “Sol-sağ çelişkisinin zaten fazla bir anlam taşımadığı ülkemizde, çelişkinin dünya çapında gözden düştüğü bir dönemde hem de...” tespitini aktarayım.
Bence de bu “anakronik karşıtlığa” dayalı siyasetin bir anlamı kalmadı.
CHP, gözden düşmüş kavramları ve günümüz insanına bir şey söylemeyen “karşıtlıkları” kullanarak siyaset sahnesinde var olamaz. Başka bir dünyada yaşıyoruz artık...