Geçen hafta, Mahmut Övür’ün peş peşe kaleme aldığı “yatta gizli görüşme” yazılarından sonra da dikkat çekmiştim:
Muhalefet partileri (hele muhalefetin “ana”sı ise) “devlet protokolü”ne tabidirler.
Bu ne demek?
Şu demek:
Kemal Kılıçdaroğlu da “devlet protokolüne tabi” bir siyasetçidir.
Dolayısıyla, gittiği yerler, “eğleştiği” mekânlar, yaptığı görüşmeler “güvenlik” gerekçesiyle “devlet”in bilgisi dâhilinde olmalıdır.