Olabilir mi? Putin, kaşla göz arasında “hak dini”ni benimsemiş olabilir mi? Bir din devleti olan İran’la yakınlaşmasının altında böyle bir tercih yatıyor olabilir mi?
Bilmiyoruz.
Bunu en iyi bilebilecek kişi, İlahiyat Profesörü Yaşar Nuri Öztürk’tür.
Herhalde odur.
Çünkü, Putin’den “Mümin kokusu” aldığını söylemiş.
Ben izleyemedim. Anlattılar.
Önceki gece, Ulusal Kanal’da yayımlanan “Söz ve Işık” adlı programa çıkmış ve “Putin’den mümin kokusu aldığını” söylemiş.
Pardon, yayıyormuş... Putin, bir “Kur’an mümini”nin kokusunu yayıyormuş.
Üstelik, Yaşar Nuri hocamız bunu yeni keşfetmemiş... Bu durumu 2008 yılında görmüş ve yazmış. Nerede yazdığını bilmiyorum. Muhtemelen kitaplarından birinde yer alıyordur.
Bir İlahiyat Profesörü, “Kur’an mümini” diyorsa (Kur’an’ın tarif ettiği “mümin” modelinden bahsediyorsa), bu nitelemenin karşısına rahatça “Müslüman” sıfatını yazabiliriz.
Hak dinini seçmiş Putin’in niye bu durumu açık etmediği ise başka bir konu... Tedbir amaçlı olarak gizleniyordur. Belki takıyye yapıyordur. Belki de Pensilvanya’daki zatın işaret ettiği ruhsatı (gizlenme ruhsatını) kullanıyordur. (Hani, “zorda kalacağınızı düşündüğünüzde içki içebilirsiniz, karınızın başını açabilirsiniz, seküler bir hayat sürebilirsiniz” ruhsatı.)
Mümkün...
Daha doğrusu, bilmiyorum...
Putin’le ilgili olumlu düşüncelerini daha da ilerilere taşıyor Yaşar Nuri Öztürk hocamız.
Diyor ki, “İslam dünyasında Putin’in tırnağı etmeyecek bir tane dahi adam yok.”
Siz nasıl düşünürsünüz, bilmem ama bu ifade bana biraz abartılı geldi.
Öyle abartılı ki, insana, “Hiç mi çıkmadı yahu? Koskoca İslam dünyasında Putin’le yarışacak bir tane bile değer çıkmadı mı? Bundan sonra da çıkmaz mı?” dedirtiyor.
Ben ikna olamadım...