Diyeceksiniz ki, “Mektup işi geçen haftanın konusuydu. Konuşuldu, bitti...”
Pek de öyle değil.
Detaylı bir şekilde konuşulmadı.
Daha doğrusu, mektuba misli görülmemiş tepki veren Sayın Davutoğlu henüz üzerine düşen özür görevini (burada eski defterleri açıyoruz) yerine getirmedi.
Barış Pınarı harekâtının başladığı günlerde “suskunları” oynayan, sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine içinde “kahraman ordumuz” geçen açıklamalar yapan Davutoğlu, nedense (neden acaba?), Trump’ın skandal mektubunu aşırı ciddiye aldı ve birdenbire Erdoğan’sever kesildi.
Bütün dünyanın (bu arada Amerika’daki habercilerin bile) alayla karşıladıkları mektuba Davutoğlu’nun tepkisi şöyleydi: “Sayın Cumhurbaşkanı’nın şahsında Türk milleti ve devleti rencide edilmiştir. Özür dilenmediği takdirde yarın yapılması gereken görüşmeler ve ABD ziyareti acilen iptal edilmelidir.”