Şaşırdık mı? Hayır... “Bu üslup, üslup değil... Bu kadar da olmaz...” dedik mi? Hayır... Seni nezahete, ahlaka, insafa, vicdana davet ettik mi? Hayır... “Hadi önüne yatmak ifadesini anladık da, altına yatmak da ne oluyor Kemal Bey?” dedik mi? Hayır...
Sen busun...
Düzeyin, ahlakın, nezahetin bu...
Töre ilişkilerinin egemen olduğu topluluklarda “cinayet sebebi” olabilecek ve üstelik bir hanımefendiye söylenmemesi gereken o çirkin, o rezil sözleri söylediğinde, taraftarların (ve özellikle Hürriyet gazetesinin terbiye özürlü yazarı Ahmet Hakan Coşkun) bunun cinsel bir imayı içermediğini söylemişlerdi.
Taraftarların, “AK Parti’li bakan da bunu söylemişti. Ne var bu kadar abartacak?” demişlerdi.
Bu fikre sen de yatmıştın: “Evet, AK Parti’li bakan da böyle söylemişti. Anadolu’da bu bir deyimdir...”
Coşkun soy isimli şahıs, durumu “talihsizlikle, acemilikle, düşüncesizlikle, özensizlikle” açıklamıştı.