Erkan Tan’ı celadetiyle ve esprili haber diliyle tanıyoruz.
Başarılı bir gazeteci olarak biliyoruz.
Eren Erdemportakalda vitaminken Erkan Tan ülkenin en prestijli kanallarında haber sunuyordu.
Biraz abarttım... “Kısa pantolonla dolaşırken” demem gerekirdi.
Muhtemel bir “İran-Türkiye savaşı”nda İran’dan yana saf tutacağını söyleyen Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi Eren Erdem, genel kurulda söz alarak, gazeteci Hüsnü Mahalli’nin gözaltına alınmasını yandaş basına, daha doğrusu Erkan Tan’a fatura eden bir açıklama yapmış...
Bu açıklamasını sosyal medya hesabından paylaşıyor, Erkan Tan’a nasıl “gazetecilik dersi” verdiğini takipçilerine duyuruyor.
Bir de, bir yerlerden bir video bulmuş... Erkan Tan’ın, Fetullah Gülen’e “Hocam, Türkiye’ye dön” dediği 20-30 saniyelik bir video görüntüsü... Onu dolaştırıyor.
Eren Erdem’in paylaşması gereken daha mühim görüntü ve dokümanlar var oysa. Birazdan geleceğim... Önce bu “çocuk”la ilgili bir-iki tespitimi aktarayım:
Babası yaşındaki adamlara gazetecilik dersi veren bu “çocuk”, bir konuşmasında, kısa pantolonla dolaştığı yılları “zulüm dönemi” olarak niteliyordu; “28 Şubat sürecinde çok çektik... Hakkımızda çok davalar açıldı” filan diyordu.
Doğum tarihine baktım, 28 Şubat sürecinde ilkokul öğrencisiymiş.
Hangi ilde yahut ilçede doğdu?
İlkokulu nerede okudu?
Hangi mahallede yaşadı?
Mahalle arkadaşları kimler?
Bunları bilmiyoruz...
Bir sır perdesinin arkasında yaşıyor gibi. Hayatı ve kimliği hakkında verdiği bilgilerin tümü yanlış ya da uydurma... 28 Şubat sürecinde hangi direnişi sergilediği, kime karşı direndiği, hakkında kaç dava açıldığı, bu davaların hangi mahkemede görüldüğü de muamma...