Hükümeti, “Bayır” ve “Bucak” havalisinin yardımına koşmamakla suçlayan muhalefet sözcüleri, Türkiye’nin yardım girişimlerinin nasıl, hangi “mutemet” ellerle engellendiğini (daha da kötüsü “ihanet” terimleriyle yargılandığını da) hatırlamalıdırlar.
Kolay yolu seçip, “MİT TIR’larına yapılan operasyonu desteklerseniz, sonuç böyle olur” demeyeceğim.
Bunun böyle olduğu Sağır Sultan’ın bile malumu...
Evet, desteklediler.
Evet, paralel organizasyonun sahnelediği ihanet oyununun parçası oldular.
Evet, Bayırbucak Türkmenlerini silahsız bıraktılar...
Daha ötesini söyleyeceğim:
Bugün Bayır ve Bucak havalisinde yaşananlar, bir “sonuç”tur aynı zamanda.
Salih Müslim’e ve onun YPG’ye verilen ölçüsüz desteğin sonucu...
HDP’nin, CHP’nin, paralelcilerin, liberal görünümlü çakalların desteklediği YPG, hayatta kalma mücadelesi verdiği en zor döneminde, nasıl oluyorsa Kobani’de (liberal görünümlü çakalların ifadesiyle) DAEŞ’e karşı “destan yazıyor” ve bütün dünyanın hayranlığını kazanıyor... (Türkiye’ye “iç savaşın kanlı cehennemini” reva gören bir zat böyle diyordu: “Ey Kürtler, Kobani’de destan yazarak bütün dünyanın hayranlığını kazandınız. Türkiye’yle yapacağınız dar çerçeveli barış size bir şey kazandırmaz, daha büyüğüne talip olun, bağımsız bir devlet kurun...”)