Başbakan Binali Yıldırım’ın “CHP, terör örgütleriyle hayır safında birleşti” mealindeki açıklamalarına CHP’liler çok bozulmuş...
Bozulmasınlar...
Burada CHP’ye oy vermiş kitleleri bağlayan bir şey yok...
Başbakan, CHP adına karar veren üst yönetimin tercihlerinden, o tercihlerin yanlışlığından söz ediyor.
Dolayısıyla, Yıldırım’a tepki gösteren CHP üst yönetiminin işe seçmenleri karıştırmaları, seçmenlerin arkasına gizlenerek ateş etmeleri gerekmiyor.
Hayır, öyle yapmadılar.
Bir tür kışkırtıcı rol oynayarak, parti tabanını Yıldırım’a karşı provoke ettiler: “Bakın, Başbakan size terörist diyor... Sizi terör örgütleriyle yan yana getiriyor.”
Kimse CHP’ye “terörist” demiyor. CHP’ye oy vermiş kitleleri terör örgütleriyle yan yana getirmiyor.
Bunu siz yapıyorsunuz...
Daha doğrusu, CHP’ye oy vermiş kitleleri töhmet altında bırakan, sadece sizin politikalarınız ve tercihleriniz.
Burada bir ara verip, biraz serinkanlı düşünelim:
15 Temmuz’da rezil bir darbe girişimi yaşandı.
Karşı karşıya olduğumuz tehlike, bir darbeyle murat edilen sonuçlardan daha fazlasını içeriyordu.
Darbeciler başarılı olsaydı, evet Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet gidecekti ama darbe “siyasal/dinsel” bir programın ürünü olduğu ve yeni bir rejimi hedeflediği için ortada ne cumhuriyet, ne rejim, ne parlamenter sistem, ne de CHP’lilerin üzerinde çok titizlendikleri “laiklik” kalacaktı. Türkiye Cumhuriyeti devleti gidecek, Fetullah Gülen’in tahayyülündeki “Amerikancı-liberal” kırması “dinci” bir devlet gelecekti.