Bir kısım AB’ci ve liberal kılığına girmiş FETÖ’cüye sorarsanız, evet, Türkiye Avrupa Birliği’ni göçmenlerle tehdit ediyor, göçmenlerin “yer beğenme” faaliyetlerine engel olmayacağını ve dolayısıyla göçmen anlaşmasının gereğini yerine getirmeyeceğini söylüyor.
Yani, Hollanda’ya kızarak, bütün bir Avrupa’yı cezalandırıyor.
MHP lideri Devlet Bahçeli de, yanlış okumadıysam, bunun şık olmayacağına ilişkin bir beyanda bulunmuş, göçmenleri işaretle “misafirlerimize ayıp olacağını” söylemişti.
Ben aynı kanaatte değilim.
Misafirlerimiz bir şeye zorlanmıyor.
Bundan sonra da zorlanmayacak.
Yani, misafirlerimize, “Buralarda çok eğleştiniz, gidin biraz da Avrupa’larda boy gösterin, biraz da oraların huzurunu kaçırın” denmeyecek, hiçbiri yer değiştirmeye mecbur bırakılmayacak ve göçe özendirilmeyecek... Bu bir “devlet politikası” haline getirilmeyecek.
Göçmen anlaşması imzalandığında, hükümetin başında Ahmet Davutoğlu vardı.
Davutoğlu bir de müjdeyle gelmişti:
Eylül ayında başlayacak vize muafiyeti beş ay öne (yani Mayıs ayına) çekiliyordu. (Oysa bu konu 2013 yılında karara bağlanmıştı, Eylül 2016 itibariyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz seyahat edebileceklerdi.)