Bir dönem ancak bu kadar güzel anlatılır.
1900-1914 yılları arasındaki 700 kadar kartpostalı bir araya
getirip kitap yapmışlar.
Kâğıdıyla, cildiyle, kutusuyla özel bir baskı olduğu için fiyatı
oldukça yüksek.
Bu 700 kartpostaldan seçmeler yapıp dergi ebadında gazete kâğıdına
basılabilse daha çok kimsenin görme şansı olur.
Kartpostallar, Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonu'ndan
derlenmiş.
Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilerin bir dönemini (900-914),
bugünün şartlarında kimseyi kırmadan dökmeden, ortalığı germeden
anlatmanın, insanlarda merak uyandırmanın, okuduklarını gözden
geçirmeye sevk etmenin, daha kestirme bir yolu aklıma gelmiyor.
Proje sahiplerini tebrik ediyorum.
Kimin eline verseniz soluksuz baştan sona karıştırır,
takıldıklarının detayına iner. Meraklıları dışında sergiyi gezmek
aynı keyfi ya da hüznü vermez.
....
Bizim yakın tarih kitaplarında Cumhuriyet Osmanlı'ya bağlanırken
sanki arada bir boşluk varmış zannı veriyor. 1900'den sonra hemen
Cumhuriyete geçilmiş gibi.. Aradaki 15-20 sene hiç yaşanmamış gibi.
İttihat Terakki dönemi de çok rahat konuşulup tartışılmıyor. Bizde
tarihin özeli resmîsi olur ya.. Resmîsi üç beş satırla
geçiştirilince yapacak bir şey kalmıyor. O arayı niye örtme
ihtiyacı duymuşuz, belli değil. Hatta şöyle bir gariplik de var.
Geçişte, Osmanlıya ait her şeyi reddetmişiz ama arayı
sahiplenmişiz. Yani, "Bize ne biz yeni bir devletiz, 1923'ten
öncesi bizi bağlamaz" dememişiz. Zımnen, İttihat Terakki dönemini
de sahiplenmişiz. Sahiplenince de özel mülk gibi mi oluyor
nedir?