Ahmet Sağırlı Türkiye Gazetesi

Abi bu fiilî durum dedikleri ne?

Meclis başkanı protokolde Başbakanın önündedir. Plaka numarası bir. Son bir seneyi istisna sayarsak fiilen gerisindedir. Neden? Çünkü tek parti iktidarlarında meclis başkanlarını Başbakan seçer? Nasıl olur?...

11 Kasım 2015 | 505 okunma

Meclis başkanı protokolde Başbakanın önündedir.
Plaka numarası bir.
Son bir seneyi istisna sayarsak fiilen gerisindedir. Neden?
Çünkü tek parti iktidarlarında meclis başkanlarını Başbakan seçer?
Nasıl olur? Tek parti iktidar olduğu zaman başkanı sadece yürütmenin değil yasamanın da başı olur. Meclis çoğunluğuna hükmedebilir.
Bu hep böyle olmuştur. Koalisyon olursa meclis başkanı iki ortağın mutabakatıyla seçilir. Tek parti iktidarında tek kişinin işaretiyle.
Yine son bir seneyi istisna tutarsak cumhurbaşkanları da teknik olarak tek parti iktidarlarında bir kişinin işaretiyle seçilebilirdi.
Özal ve Gül örneği. Birinde parti başkanı kendisi aday oldu, diğerinde parti başkanının onayı ile oldu.
Son senenin istisnası ne?
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi mi?
Öyle olsa cumhurbaşkanının işaretle seçimi dışında diğer her şeyin eskisi gibi yürüyor olması lazımdı.
Halk tarafından seçilen değil, yasama çoğunluğunu kontrol edebilen bu gücün sahibi oluyor.
Mesela şimdi yeni dönemde istişare, nezaket görüşmeleri vs tamam da Başbakan, "Ben filancanın meclis başkanı olmasını istiyorum" diyebilir mi?
Meclis çoğunluğu kimin kontrolünde ise o diyebilir.
Peki bunda bir anormallik var mı? Evet var, diyebilmek için bundan önceki en az 50 yıllık uygulamayı da yadırgamış olmak lazım (dı)
Bundan öncesini yadırgamayanların söyleyebileceği fazla bir şey yok.
Ben öncesini de yadırgayan olarak şunu söylüyorum: Hadi abi oturup yasama ve yürütmeyi ayıralım demekle bu iş olmaz.
Olsa şimdiye kadar olurdu.
Bunun bir tek yolu var, o yol muhalefetin bile işine gelmiyor. Çünkü parti saltanatını bitiren bir yol. Dar bölge sistemi.
Bu sistemde her bölgede bir milletvekili seçileceği için isteyen herkes merkezin onayına muhtaç olmadan aday olabilir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
"Bu devlet işi" demişler.. 11 Mayıs 2017 | 675 Okunma Hüsranla biten hikâye.. 10 Mayıs 2017 | 516 Okunma Şehirle beraber büyüyen çocuklar... 09 Mayıs 2017 | 504 Okunma Yaşanmış istihbarat fıkrası... 05 Mayıs 2017 | 385 Okunma Muhafazakâr-Lümpen 04 Mayıs 2017 | 525 Okunma