Bir dizi terör ve güvenlik uzmanımız var mı, var.
Ekrana çıktıkları zaman isimlerinin altında öyle yazıyor.
Bir de alaylı uzmanlarımız var: Her şeyin uzmanı.
Tarihçilerimiz var.
Evlere şenlik ilahiyatçılarımız var.
Goygoycularımız var.
Siz bu uzmanları dinleyince ne anlıyorsunuz?
Ülkemizde terör olayları niye artmış?
Bizden ne istiyorlar?
Ne yaparsak bu dertten kurtulur ve düze çıkarız?
Anlayanınız var mı?
Bizimle aynı dertten muzdarip olup kurtulan ve nasıl kurtulduğunu
bildiğimiz bir ülke var mı?
O uzmanlar hep bir ağızdan diyor ki, bu işlerin arkasında büyük
devletler var. Bu hesaba göre biz onlarla örtülü savaş
hâlindeyiz.
İsim isim sayanları bile oluyor.
Peki bu caniler ve onların arkasındakiler bizden ne istiyorlar?
Ekrandaki uzmanlara bakılırsa bizi bölmek istiyorlar, bir.
Kalkınmamızı asla istemiyorlar, iki.
Büyümemizden korkuyorlar, üç.
Bizi birbirimize düşürmek istiyorlar, dört.
Esaretten kurtulmak üzere olduğumuz için hepsi panikledi, beş.
Hadi bir daha sayın deseniz bu sefer de sondan başa doğru
sayıyorlar.
Bu reçete sadece bizim ülkemiz için yazılmış ve hazırlanmışsa bir
şey diyemem. Ama nerede bir terör varsa sebebi üç aşağı beş yukarı
budur deniliyorsa.. Suriye'de olup biteni anlamak mümkün değil.
Yemen'i anlamak mümkün değil. Şimdilik bu dertten azade olan İran'ı
anlamak mümkün değil.
Üstelik terörden muzdarip olup terörle mücadele deyince akla gelen
bu yollardan giderek bu dertten kurtulan ve bize örnek olabilecek
bir ülke de yok.
Uzmanlar yol haritamızın ne olduğuna dair hiçbir ipucu
vermiyor.
Bu işlerin arkasında Batı varsa, Batı ile savaşıyorsak bir gün Batı
pes edecek ve bunların arkasından çekilecek gibi bir beklentimiz mi
var?
....
Emekli albay Mustafa Ünsel, geçen gün terörün hedeflerini
anlatırken maymunlarla ilgili bir deneyden bahsetti:
"Bir kafese birkaç şempanze konulur. Daha sonra uzunca sopayla
onlara vurulmaya başlanır. Şempanzeler dayak yedikçe, canları
yandıkça sopaya ve onun gerisindeki ele ulaşmaya çalışır. Ama her
seferinde kafesin demirleri onları engeller. Yani kendilerini döven
ele ulaşamazlar.
Bu arada dayak faslı devam etmektedir. Hayvanlar kendilerini
sopalayan ele uzanamadıkça gerginlikleri artar. Aşırı öfkelenirler.
Ancak değişen bir şey yoktur. Dayak fasılasız ve aralıksız devam
eder. Bir süre sonra ilginç bir gelişme olur. Şempanzeler dayak
yedikleri sopayı tutan uzanamadıkları ele değil, birbirlerine
saldırırlar. Duydukları öfkeyi, yanlarındaki kolayca
ulaşabildikleri hemcinslerine yöneltirler."
O uzmanlar bizde öfke biriktiriyor. Biriken öfkeyi bu toplum nereye
akıtacak?