Dün emekli bir yarbay, "anayasaya aykırılık" konusunda kafamı karıştırdı.
Davutoğlu geldi, gitti, fiili başkanlık, yeni anayasa, olurdu
olmazdı dolaşıp dururken dedi ki;
- Fiili durumun anayasaya aykırı olduğunu söylüyorlar. Anayasaya
aykırı olunca ne oluyor ki? 960 darbesi, 980 müdahalesi anayasaya
uygun muydu?
....
Evet uygun muydu?
960'ta darbe olmuş, gelenler yeni bir anayasa yazıp yürürlüğe
sokmuş.
On sene sonra başka birileri o anayasaya rağmen muhtıra vermiş, siz
gidin başkaları gelip hükümet kuracak demiş.. Fiili durum. O
müdahale de anayasaya aykırı..
Aykırıdır diyen olmuş mu, yok.
Ne olsaydı anayasaya aykırıdır denilirdi? Müdahale başarısız
olsaydı.
O tarihten on sene sonra başka birileri gelmiş, 60'taki anayasayı
yok sayıp yeni bir anayasa yazdırmış ve yürürlüğe sokmuş. 30 sene
boyunca 80 müdahalesinin anayasaya aykırı olduğunu söyleyen çıktı
mı? Yok..
O zaman biz şöyle bir şey demiş oluyoruz:
Askerî müdahale ile anayasa rafa kaldırılırsa veya mevcut anayasaya
rağmen işlere müdahil olup fiili durum oluşturulursa anayasaya
aykırılıktan sözedilemez. Diğer hâllerde edilir.
Tam olarak böyle demiş olmuyorsak biraz farklısı şöyle oluyor:
Tamam, onlar da ihlaldi, anayasaya aykırıydı ama ne yapılabilirdi
ki?
Demek ki bir şey yapılamayınca aykırılık ya da ihlal olmuyor veya
yutuluyor.