Grup toplantılarında aslında halka hitap edilir.
Yani Bahçeli'nin ne demek istediğini bizim anlayabilmemiz
lazım.
Ne anladın diye sorarsanız, zorlanarak anladığım şu:
Şimdilik sistem değişikliğinden vazgeçin, başkanlık sevdasını
bırakın, ben destek vereyim partili cumhurbaşkanlığı ile fiili
durumu resmiyete dökelim.
Aslına bakılırsa "partili cumhurbaşkanlığı", başkanlık sisteminin
çok ötesinde.
Eğer cumhurbaşkanı partisine de hükmedebiliyorsa Başbakan genel
sekreter gibi oluyor.
Örnekleri M.Kemal dönemi.
İsmet İnönü dönemi.
Gerçi şimdiye kadar biz hep, bu düzenleme o kadar kolay ki, tek
satırlık anayasa değişikliğine muhtaç deyip durduk.. "Cumhurbaşkanı
seçilenin, varsa partisiyle ilişiği kesilir" hükmünün
kaldırılmasıyla iş biter dedik ama bir de cumhurbaşkanının
sorumsuzluğu ile ilgili düzenleme var. O nasıl yoluna koyulacak?.
İşler oraya kadar gelebilirse belki kestirmeden onun da bir çaresi
bulunur.
....
Bahçeli'nin konuşmasında, "MHP kongresi olmayacaksa bile yine ben
seçileceğim" rahatlığı da var. Bir soru üzerine, "Yargıtay kararına
saygılıyız" da dedi.
Burası da ilginç.
Eğer inceldiği yerden kopsun rahatlığı yoksa emin olduğu bir
şeylerin olması lazım.