Herkes herkesle eşit olmayı..
Rahat yaşamayı arzu ediyor.
Peki buna karşılık ne vadediyor?
Neyin karşılığında refah içinde yaşamayı istiyor?
Çalışmasının karşılığında.
Çalışmanın karşılığı ne?
....
Bir tarafta bir oda bir sofaya sığınmış yarı aç yarı çıplak onbinlerce aile.. Öbür tarafta lüks ve sefahate dalmış insanların görüntüsü.
Türkiye nüfusunun büyük ekseriyetine göre bu işin çaresi çok kolay.
Yediği önünde yemediği ardında insanlardan alıp muhtaçlara dağıtacaksın.
Türkiye bu işi 942'de denedi. O zamanki idare varlık vergisi adı altında zenginden alıp fakir fukaraya dağıtmak adına bu milletin ondan sonraki 50 yılına ipotek koydu.
İşyerleri battı, yabancı sermaye çekti gitti.
Biz dolaylı yoldan el koyduğumuz bir iki köşk ve fakir fukaramızla baş başa kaldık.
Zenginden alıp fakire vermek adına yapılan her icraatın sonu yine fakire dokunur.
Ve kazanan aradaki üç-beş çapulcu olur.
...