Bir Türk buluşu olan "vadeli çek" ve " kredi kartına taksit"
uygulaması kaldırılsa ne olur?
Çek neticede nakit ödeme aracı. Türk, nasıl yapmışsa çeki senet
yerine kullanmaya başlamış.
Bu kimin işine geliyor. Neden senet kullanılmıyor?
Neden karşılıksız çek işine çare bulunmuyor?
Kredi kartına taksitin kaymağını kim yiyor?
Bu sorulara cevap ararken işin içine şirket bilançoları da girdi.
Teknik açıklamalara kafam çok basmadı, ama ana hatlarıyla soruma
cevap buldum.
Kredi kartına taksit ve vadeli çek uygulaması kaldırılırsa bankalar
ayaklanır.
Riski az, faizi yüksek tüketici kredilerine pompalanan para sanayi
ve ticarete kayar.
Bankalar topladığı mevduatı tüketiciye pompalayamazsa ne
yapacak?
Peki şirketler cephesinde ne olur?
Ortalama bir şirketin bilançosuna baktığınızda hemen hepsinde
milyonlarca lira "hazır değer" görünür.
Buna mukabil, bilançonun pasif kısmında, kısa vadeli yabancı
kaynaklar denilen günübirlik borçlar, rotatif krediler tavan
yapmıştır.
Şöyle düşünelim: Kasada 5 milyon TL görünüyor.
Kısa vadeli yabancı kaynaklar başlığı altında ise 3 milyon kredi
borcu.. Yapılandırılmış kredi de değil.
Sıradan bir insan şu soruyu sormaz mı: Kasanda 5 milyon lira nakit
paran varken neden kredi aldın?
Bu soru şirketlere sorulmaz. Çünkü bilinir ki, orada her ne kadar 5
milyon lira görünüyorsa da, gerçekte o para yoktur. Şirket sahibi
veya hissedarı, o parayı şahsi harcamalarında kullanmıştır. Yat
almıştır, kat almıştır, arsa almıştır, tarla almıştır. Üç-beş
yıllık periyodik aflarla o parayı kâğıt üzerinde sağa sola
kaydırarak eritecektir.
Peki bu işin vadeli çekle, kredi kartına taksitle ilgisi ne?